Faizden Uzak Durmak Üzerine Bir Mektup

Bismillahirrahmanirrahim.

Ey insanlar! Ey kalbinde vicdan ve hakikat arayışı taşıyanlar! Bir kez daha sizlere, dünyevi hayatta karşılaştığınız her türlü fitneye, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı uyanık olmanızı hatırlatmak istiyorum. Bugün üzerinde durmamız gereken önemli bir konu, hayatımızı şekillendiren en tehlikeli unsurlardan biri olan faizdir. Faiz, yalnızca ekonomik bir olgu olmanın ötesinde, insanın ruhunda derin izler bırakacak, toplumsal yapıyı sarsacak ve vicdanları yaralayacak bir kötülüktür.

Faiz, bir insanın emeği, alın teri ve hakkı üzerinden yapılan bir sömürü aracıdır. Allah, rızkı ve kazancı insanların gayretiyle, dürüstlükle ve emekle elde etmelerini istemiştir. Faiz ise, bu ilahi düzenin tersine, insanın emeğinden haksız kazanç sağlamaya yönelik bir tuzaktır. Faiz, toplumları fakirleştirirken zenginler arasında bir uçurum yaratır ve bu da adaletin sarsılmasına neden olur.

Faiz: Hakkın Zıddı ve Kötülüğün Kapısı

Faiz, sadece maddi bir kayıp değil, aynı zamanda manevi bir kirlenmedir. Faiz, insanların birbirine olan güvenini zedeler, gönüllerini bencilce çıkar hesaplarıyla doldurur ve ruhlarını kirletir. İnsanlar, emeğinin karşılığını almak yerine, daha fazla kazanç için başka insanların borçlarını faizle büyüterek kendi kazançlarını artırmayı hedefler. Bu, insanın içindeki merhameti, adaleti ve sadakati yok eder.

Rabbim, Kuran’da faiz hakkında açık ve net bir şekilde hükmetmiştir:
“Faiz yiyenler ancak, şeytanın çarptığı kimseler gibi dirileceklerdir.” (Bakara, 275)
İşte bu söz, faizle elde edilen kazancın ne denli tehlikeli olduğunu bizlere haber verir. Faiz, Allah’ın yasakladığı, haram kıldığı bir fiil olarak, sadece bir ekonomik düzenin bozulmasına değil, aynı zamanda bir toplumun manevi temellerinin çürütülmesine de yol açar.

Faizle kazanılan servet, gönülden huzur almaz, içsel bir tatmin getirmez. Faiz, kazananı geçici olarak mutlu edebilir, ama uzun vadede toplumsal huzursuzluğu, eşitsizliği ve adaletsizliği besler. Bir toplumda faiz yaygınlaştığında, insanlar arası dayanışma bozulur, yardımlaşma yerine çıkar ilişkileri ön plana çıkar. Bunun sonucunda, insanın ruhundaki saflık kaybolur ve kalbinde Allah’a olan bağlılık zayıflar.

Faiz: Toplumun Dengesini Sarsan Bir Fitne

Faiz, sadece bireysel değil, toplumsal bir hastalıktır. Faiz, küçük birikimlerin daha fazla haksız şekilde büyümesine, büyük servetlerin daha da artmasına neden olur. Bu durum, toplumsal eşitsizlikleri körükler ve halkın çoğunluğunu yoksulluğa sürüklerken, birkaç kişinin elinde zenginlik birikir. Toplumda huzur ve barışın tesisi için, adaletin tecelli etmesi gerekir. Faiz, bu adaleti yok eden bir yapı taşır.

Bir toplumda faiz sistemi yerleştiğinde, bu toplumun bireyleri, yalnızca kendi kazancını düşünerek, bir başkasının emek ve çabasından haksız bir şekilde faydalanır. İnsanlar, helal kazanç yerine, haram yoldan daha fazla kazanmayı amaçlar. Oysa, bir toplumun gelişmesi ve huzuru, bireylerin birbirlerine karşı adil ve dürüst olmasına bağlıdır. Faiz, bu adaleti zedeler ve toplumda kutuplaşma yaratır. Birileri faizle zenginleşirken, diğerleri borçlarının altında ezilir.

Helal Kazanç ve Dürüstlük: Hakikatin Yolunu Aydınlatır

Allah, insana sadece helal kazancı sunmuş ve onu korumamızı istemiştir. Kazancın helal olması, yalnızca ticaretin dürüst olmasıyla değil, aynı zamanda kalbin ve niyetin de temiz olmasıyla ilgilidir. Helal kazanç, bir insanın emek vererek, doğrulukla ve adaletle elde ettiği kazançtır. Faiz ise bu doğallığı ve saflığı bozarak, insanları bencillik ve haksız kazanç uğruna birbirine düşman eder.

Toplumda faizden kaçınarak, helal kazançla yaşayan, hakka riayet eden insanlar arttıkça, o toplumda barış, huzur ve güven de artar. Zira, faizin olmadığı bir toplumda, herkes emeğiyle kazanır ve kimse haksız yere başkasının kazancına el koymaz. Bu da toplumsal dengeyi sağlar. Helal kazanç, sadece maddi değil, manevi kazancı da beraberinde getirir. Çünkü insan, ancak helal yoldan kazanç elde ettiğinde iç huzurunu bulur, vicdanı rahatlar ve Allah’ın rızasına ulaşır.

Sonuç: Faizden Uzak Durmalı, Helal Kazanca yönelmeliyiz

Faiz, insanlık için bir fitnedir ve ondan kaçınmak, sadece maddi kayıplardan kaçınmakla ilgili değil, aynı zamanda kalp ve ruh temizliğiyle ilgilidir. Faizden kaçınarak, sadece dünya hayatımızı değil, ahiret hayatımızı da kurtarmış oluruz. Çünkü her helal kazanç, yalnızca dünya için değil, aynı zamanda ahiret için de bir yatırım olacaktır.

Ey insanlar! Gelin, faizden uzak durarak, hem kendimizi hem de toplumumuzu koruyalım. Rızkımızı yalnızca Allah’ın helalinden kazanalım ve her türlü haksız kazançtan sakınalım. Kazancımızda sadık olalım, birbirimize adil davranalım ve birbirimizin emeğine saygı gösterelim. Zira, bir toplumun en büyük gücü, helal kazançla bir araya gelmiş vicdanlı bireylerden oluşur.

Unutmayın ki, Allah’ın rızasını kazanmak, ancak doğru yolda yürümekle mümkündür. Faiz, bu yolun tersine giden, insanı nefsine ve dünya hırsına esir eden bir tuzaktır. Gelin, bu tuzaktan kurtulalım ve gönüllerimizi Allah’a teslim edelim.

Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinizde olsun.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir